Küçük Prens Kitap Özeti ve Yorumu
Küçük Prens Kitap Özeti ve Yorumu
Kitabın kahramanlarından biri bir pilot altı yaşındayken “Yaşanmış Öyküler” adlı bir kitapta bir resim görür. Bu resim bir hayvanı yutan bir boa yılanını anlatıyordu. Kahramanımız eline renkli kalemlerini alarak bir resim çizer. Resim ilk bakıldığında bir şapkaya benzer. Büyüklere sorar resimden korkup korkmadıklarını. Büyüklerde bir şapkadan neden korkulsun ki cevabını verirler. “Büyüklerin hep bir açıklamaya ihtiyacı oluyor.” der ve resmi boa yılanının bir fili yediğini ifade eden detaylı bir resim çizer.
Büyükleri ise bu resimleri bırakıp coğrafya, tarih, matematik, dilbilgisi çalışıp bir meslek seçmesi gerektiğini söyler. O da pilotluk mesleğini seçer. Kahramanımız, ne zaman aklı başında görünen birine rastlasam hemen bu resmi gösteririm eğer bir şapka olduğunu söylerse ona bu resimdeki boa yılanında hiç bahsetmem der. Onların sevdikleri konulardan konuşurum onlarda bundan memnun kalırlar diye ifade eder.
6 yıl sonra Sahra Çöl’ünde bir kaza yaşar. Yanına altın saçlı küçük prens bana bir koyun çiz diyerek gelir. Küçük prense önce o meşhur resmini çizer.(Şapkaya benzeyen hayvan yutmuş boa yılanını) Küçük prens boa yılanı değil bir koyun çizmesini ister. Bunun karşısında çok şaşırır. Bir kaç tane koyun resmi çizer ve küçük prens hiç birini beğenmez. Sonra bir kutu çizer istediğin koyun bu kutunun içinde der. Küçük prens çok sevinir.
Pilotun 8 güne yetecek suyu vardır ve uçağının motoru kötü durumdadır hemen onu tamir etmesi gerekmektedir.
Küçük prens pilota gezegeninden bahseder.Gezegeninin çok küçük olduğundan bahseder. Gezegeninde üç volkanın olduğunu ikisinin aktif birinin sönmüş olduğunu hergün onları temizlediğini söyler. Aynı zamanda bütün gezegenini kaplayabilecek bir bitkiden söz eder Küçük Prens. Her gün o bitkileri temizlerim ve gezegenimi kaplayamazlar der. Bu bitkinin adı “baobab”dır. Bir gün tohumunun nereden geldiğini bilmediği bir çiçek yetişir gezegeninde. Bu çiçek sözleriyle çok incitir Küçük Prensi.
Küçük Prens de diğer gezegenleri gezmeye karar verir.
İlk gittiği gezegende bir kral yaşıyordu. Kralın pelerini bütün gezegeni kaplıyordu. Kral küçük prensi görür görmez “Ah! Bir kul” diye bağırdı heyecanlanarak. Ben buranın ve bütün gezegenlerin kralıyım her şeye hükmederim dedi kral. Küçük prens de o zaman Güneş’e batmasını söyleyebilir misin? Gün batımını izlemek istiyorum dedi. Bunun için beklemen gerek dedi kral. Herkes den yerine getirebileceği şeyleri emretmen gerek dedi kral. Küçük prens de o zaman benim gitmemi emret diyerek yola koyuldu. Kral ondan adalet bakanı olmasını istedi. Burada kimse yok ki kimi yargılayabilirim dedi küçük prens. Kral, “O halde kendini yargılarsın bu en zorudur.” Küçük Prens, “Ben kendimi herhangi bir yerde yargılayabilirim. Bunun için burada yaşamama gerek yok.” diyerek ayrıldı.
İkinci gezegende kendini beğenmiş biri yaşıyordu. Küçük prens onu alkışladığında o da nazikçe şapkasını çıkararak selamlıyordu. Küçük prens ona hayran olduğunu söyleyerek ayrıldı.
Üçüncü gezegende bir alkolik yaşıyordu. Neden içiyorsun dedi küçük prens. Unutmak için cevabını aldı. Neyi unutmak için diye sordu küçük prens. Utancımı unutmak için dedi. Neyden utanıyordu “alkolik olmaktan.” Küçük prens şaşırarak ayrıldı gezegenden.
Dördüncü gezegende sürekli hesap yapan bir adamla karşılaştı. Gökteki yıldızların onun olduğunu ve onları saydığını söyledi adam. Küçük prens büyükler kesinlikle çok garip diyerek ayrıldı bu gezegenden.
Beşinci gezegen ise çok küçüktü bir bekçi vardı bu gezegende.Gece fener yakar gündür feneri söndürürdü. Fakat gezegen çok küçük ve hızlı olduğundan gece ile gündüz arasında bir dakika vardı. Bekçi küçük prense yönetmelik böyle dedi. Her yıl gezegenim biraz daha hızlı dönmeye başladı fakat yönetmelikse aynı kaldı cevabını verdi.
Altıncı gezegen bir önceki gezegenden çok daha büyüktü. Bu gezegende kaşif olmadığı bir coğrafyacı olduğunu söyleyen yaşlı bir adam vardı. Küçük prens bu yaşlı adamdan çiçeğinin ölümlü olduğu öğrenerek çok üzüldü ve dünyaya gitti.
Gittiği yedinci gezegen olan dünyada önce bir yılanla karşılaştı. Küçük prens yılana insanların nerede olduğunu sordu. Yılan insanların olduğu yerde kendini yalnız hissedebilirsin cevabını verdi.
Çölde uzunca yürüdükten sonra bir gül bahçesi gördü ve şaşırdı. Çünkü bu güller kendi çiçeğiyle aynıydı. Yanıldığını düşündü kendi çiçeğinden bir sürü vardı.
Bir tilkiyle karşılaştı onla dost oldular. Tilki ona şu sözü söyledi. “Hakikati sadece ama sadece yüreğinle görebilirsin. Öz, göze görünmez.” Küçük Prens tekrar gül bahçesine gittiğinde kendi çiçeğiyle aynı olmadıklarını gördü. Çünkü çiçeğine su vermişti, çiçeğini rüzgardan korumak için fanusa koymuştu. Gülü için zaman harcanmıştı.
Küçük prens son olarak da pilotla karşılaştı ve pilota gülmeyi bilen yıldızları öğretti.
Küçük Prens Kitap Yorumu
Kitap Yorumu: 20 yaşlarımın başında okumuştum bu kitabı yaratıcı bir eser deyip geçmiştim şimdi okuduğumda içime bir umut doğdu. İçimdeki çocuğun ortaya çıktığını hissediyorum. Her insanın kendini kötü hissettiğinde okuması gereken bir kitap. Bir kere okuyup rafa kaldırılacak bir eser değil.
Gezdiği gezegenlerdeki insanlar dünyamızda yaşayan başlayan başlıca insan karakterleri. Kimi dünyayı yönettiğini zanneder. Kimi dünyanın kendinin olduğunu sanır. Bazıları alkışlanmayı sever. Yazarın Dünyayı çok iyi betimlediğini düşünüyorum. Kesinlikle her kitaplıkta bulunması gereken bir kitap.